Gizem CENGİL-Samet ÖKSÜZ/ANKARA, – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’daki depremde vatandaşların panik yaşadığını belirterek, “Özellikle medya kuruluşlarında, sosyal medya da dahil olmak üzere bu tedirginliği artıracak yayınların dikkatle yeniden gözden geçirilmesini temenni ediyorum” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, ATO Congresium’da düzenlenen ‘Yapay Zeka Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Fuarda, Kurtulmuş’un yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Yavuz Demir yer aldı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak, “Bu vesileyle bir şeyi daha burada sizlerin ve Türkiye’nin gündemine taşımak isterim. Değerli arkadaşlar; hakikaten halkımızın, özellikle İstanbul’da bu depremin en şiddetli hissedildiği yerlerde halkımızın yaşadığı panik ve korku her türlü tarifin üstündedir. Böylesine büyük bir tedirginliğin yaşandığı saatlerden itibaren başlayarak, özellikle medya kuruluşlarında, sosyal medya da dahil olmak üzere bu tedirginliği artıracak yayınların dikkatle yeniden gözden geçirilmesini temenni ediyorum. Hiç şüphesiz depreme karşı halkımızı uyandırmak, alınacak tedbirleri gündeme getirmek, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarımızın, yerel yönetimlerimizin, şehirlerimizin gerçekten depreme dayanıklı hale gelmesi için atacağı adımları tartışmak, yani bir farkındalığı ve duyarlılığı ortaya koymak, tabii ki kamu kuruluşlarının da medya kuruluşlarının da vazifesidir. Ancak zaten var olan, hala devam eden bu büyük tedirginliği artıracak ve insanları bir telaş haline sürükleyecek olan yayınlardan da kaçınılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ümit ederim ki bu hassasiyetle, ‘Mühim olan bu tedirginliği artırmak değil, depreme karşı farkındalığı oluşturmaktır’ duygusuyla yayınlar gözden geçirilir” ifadelerini kullandı.
‘GELİR ADALETSİZLİĞİNE KARŞI GAYRET SARF ETMELİYİZ’
Yapay zekanın nereye doğru evrileceğini bilmediklerini ifade eden Kurtulmuş, “Bu gelişim sürecinde birkaç tane temel meselenin önümüzde gerçekten büyük meseleler olarak durduğunu görüyoruz. Öncelikle yapay zeka zaten teknolojinin doğası gereği, teknolojiyi üretenlerin avantajlı hale geldiği bir dünyada adaleti mi sağlayacak, yoksa teknolojinin kullanımı ve üretimiyle birlikte var olan adaletsizliği daha fazla mı geliştirip derinleştirecektir? Bu çerçevede tekrar şöyle geriye doğru, bir asır öncesine doğru gittiğimiz zaman sanayi toplumları bütün eleştirilerimize karşı aslında ortalama vatandaşın alım gücünü artırmış, onun sonunda da batı dünyasında fevkalade büyük bir refah toplumu ortaya çıkmıştı. Ancak yüksek teknolojilerin gelişmesiyle birlikte refah toplumunun ana kaidesi olan orta sınıflar daralmış, yoksulluk alabildiğince artmış, dünyanın çok az bir kısmı ise ortaya konulan bu zenginlikten refahtan payını alır olmuştur. Bugün dünyada bu adaletsizliğe hep birlikte dikkat çekmek ve bunu ortadan kaldırmak için gayret sarf etmek durumundayız” dedi.
‘İLK TEMEL YAPAY ZEKA BÜYÜK DİL MODELİNİ KULLANIMA SUNACAĞIZ’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalıştıklarını vurgulayarak, “Yapay zeka teknolojilerinin etkin biçimde geliştirilebilmesi ve hayata geçirilebilmesi için güçlü ve ileri düzeyde bir veri işleme altyapısının kritik önem taşıdığının bilincindeyiz. Büyük veri analizi ve yapay zeka araştırmalarını desteklemek üzere 35 bin dizüstü bilgisayar gücündeki süper bilgisayarımız ARF’i hizmete sunduk. Üyesi olduğumuz EuroHPC ortak girişimi ile dünyanın en güçlü süper bilgisayarlarından MareNostrum 5’e doğrudan erişim imkanına sahibiz. Önümüzdeki dönemde, Türkçe verilerle zenginleştirilen, ülkemizin ilk temel yapay zeka büyük dil modelini kullanıma sunacağız. Yerli ve özgün yapay zeka modelleri geliştirilmesinin önünü açacak uygulamaları hayata geçireceğiz. Yapay zeka dönüşüm programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız. Türkiye’yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.
Bakan Kacır ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 1-4 Mayıs’ta düzenlenecek TEKNOFEST’e tüm Kıbrıs Türklerini ve Türk vatandaşlarını davet etti. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de savunma sanayisinde verimliliğin önemine işaret ederek, “Söz konusu olan savunma sanayiyse, verimlilik artık teknik bir kavram olmaktan çıkar, doğrudan milli güvenliğe ve kalkınma vizyonuna temas eden bir devlet refleksine dönüşür. Bugün burada konuştuğumuz verimlilik; bir makinenin daha az enerjiyle çalışması ya da bir sürecin daha kısa sürede tamamlanması kadar basit değildir. Bizim için verimlilik, bilimsel birikimimizi stratejik yeteneklere dönüştürebilmek, yeniliği sürekli kılmak ve teknolojiyi yalnızca tüketen değil, üreten ve ihraç eden bir ekosisteme sahip olmaktır. Savunma sanayiimiz bu yaklaşımı uzun süredir benimsemektedir. Özellikle son yıllarda, Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına ayrılan kaynaklarımızı ciddi oranda artırmış bulunuyoruz. 2002 yılında 50 milyon dolar seviyesinde olan Ar-Ge harcamamız, bugün 2 milyar doları aşmış durumdadır. Bu sadece bir finansal büyüklük değil, aynı zamanda stratejik kararlılığımızın ve vizyoner planlamamızın da bir göstergesidir” diye konuştu.