Suat Kılıç: Kanal İstanbul değil, depreme yönelik kentsel dönüşüm konuşulmalıdır

Gizem KARADAĞ-Mikail KARAMAN/ANKARA, – YENİDEN Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Gizem KARADAĞ-Mikail KARAMAN/ANKARA, – YENİDEN Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Kanal İstanbul kamuoyuna mal edilmedi. Bu konuda toplum, kamuoyu bilgilendirilmelidir. İstanbul’un bir adaya dönüşmesi temennimiz değildir. Yeniden Refah Partisi olarak ilk günden bugüne Kanal İstanbul projesinin karşısındayız. Türkiye, Kanal İstanbul’u değil, İstanbul’un depreme yönelik kentsel dönüşümünü konuşmalıdır. Bugünün meselesi budur” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Turpun büyüğü heybede de olsa elde de olsa aslolan yargılamanın tutuksuz yapılmasıdır. Ve yargılamanın ne aceleye getirilmesi ne de ağırdan alınması en makul sürede tamamlanmasıdır. Aç susuz yaşanır ama adaletsiz yaşamak mümkün değildir. Adil mutlak olan Allah kimseyi adalete muhtaç bırakmasın. Bu vesileyle polise taş atmayan, silah kullanmayan, tutuklu gençlerin tutuksuz yargılanmasını, salınmasını istiyoruz. Bununla birlikte aylardır tutuklu olan delil karartma ihtimali kalmayan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.

‘YÖK VE ÜNİVERSİTELER ACİLEN KONTENJAN PLANLAMALARINI YAPMALIDIR’

Kılıç, “Gençlerimizin gelecek hayallerini karartan bir diğer mesele atanamayan ya da atanmayan öğretmenler meselesi. Birçok branşta kontenjanlar mezun sayısının yanında yok denecek kadar az. Türkiye genelinde öğretmen açığı 100 binden fazla İstanbul’da 20 bin, Şanlıurfa’da 12 bin. 86 bin ücretli öğretmen düşük maaş ve formasyon eksikliğiyle geçici olarak açığı kapatıyor. Mezun sayısıyla kontenjan kıyaslandığında birçok branşta mezun kontenjan oranı 10 kata kadar çıkıyor. Bu arada eğitim camiasında mülakatsız ve daha fazla atama talebi de güçlü şekilde devam ediyor ve bizlerle verilen sözlerin tutulmasını mülakatın terk edilmesini bekliyoruz. Yükseköğretim Kurulu’na da (YÖK) bir hatırlatmamız var. Gençlerimizin hayalleri kararıyor ama YÖK ve üniversitelerde acilen kontenjan planlarını yapmalıdır. Bu kadar mezun atanmıyorsa hem diplomalı hem işsiz kalıyorsa hem de hayatından dört yılını, beş yılını kaybediyorsa burada bir planlama hatası var demektir. YÖK ve üniversiteler acilen kontenjan planlamalarını yapmalıdır. Mezun olduğunda atamayacaksanız liseyi bitirmiş gençlerimizi de bu bölümlere yerleştirmeyin. Ataması yapılamayan bölümlerin kontenjanlarını azaltın. Eğitimde yılları gidiyor, mevzun olunca hayalleri yıkılıyor. Eğitim masraflarıyla beni bükülen aileler de dram üstüne dram yaşıyor. Ataması yapılmayan genç öğretmenlerimizin bugün yanındayız, yarın da yanında olacağız” dedi.

‘DEVLET ZARARLARI KARŞILAMALIDIR’

Kılıç, “Ağır zirai don olayları da gösterdi ki tabii afetler karşısında planlı programlı bir hazırlığımız yok. Mahsul dalda yandığında sele kapıldığında ne yapacağımızı düşünmeye başlıyoruz. Evet, devlet zararları karşılamalıdır. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) üzerine düşeni yapmalıdır. Bugüne kadar tarım sigortalarına dahil olmayan çiftçimiz ve üreticimiz de tarım sigortalarına bir an önce dahil olmalıdır. Ancak Tarım Bakanlığı da artık üreticiyi kendi kaderiyle baş başa bırakmamalı, gereken önlemleri almalı, planlamaları vaktinde zamanında yapmalıdır. Alternatif üretim sahaları ve zamanları bakanlık tarafından oluşturulmalıdır. Bir bölgeyi zirai don vurduğunda bir ürünün köküne kıran girmemelidir” ifadelerini kullandı.

‘KANAL İSTANBUL PROJESİNİN KARŞISINDAYIZ’

Kılıç, “Kanal İstanbul kamuoyuna mal edilmedi. Bilim kurullarından raporlar alınmadı. Muhalif görüşlere kulak asılmadı. Deyim yerindeyse ‘ben yaptım oldu’ politikası olarak Kanal İstanbul’a körü körüne devam ediliyor. Bu konuda toplum, kamuoyu bilgilendirilmelidir. İstanbul’un bir adaya dönüşmesi temennimiz değildir. Yeniden Refah Partisi olarak ilk günden bugüne Kanal İstanbul projesinin karşısındayız. Net. Türkiye Kanal İstanbul’u değil İstanbul’un depreme yönelik kentsel dönüşümünü konuşmalıdır. Bugünün meselesi budur. Depreme yönelik kentsel dönüşüm. İstanbul Belediye Başkanı cezaevinde. İstanbul’da olası bir depremin an meselesi olduğu bilim raporlarıyla ifade ve izah ediliyor. Allah olumsuz etkilerinden milletimizi korusun. Bu ahval ve şerait içerisinde yapılması gereken kentsel dönüşümlere öncelik verilmesidir. Bugün, Çevre ve Çeviricilik Bakanlığı, Emlak Konut gibi kurumlar üzerinden belli ölçülerde çevresel dönüşümlere devam ediyor ama Kanal İstanbul’u değil İstanbul’un depreme hazırlığını konuşmak bugün yapılması gerekendir” diye konuştu.