‘KARAR KISMEN TALEBİMİZİ KARŞILADI, NEVZAT’LA İLGİLİ KARARI İSTİNAFA GÖTÜRECEĞİZ’
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın 2’nci duruşmasının 3’üncü gününde, kararın açıklanmasının ardından Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, açıklamalarda bulundu. Nevzat Bahtiyar ile ilgili kararı istinafa götüreceklerini belirten Güleç, “Az önce Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran hakkında mahkeme iştirak halinde kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış hapis ile cezalandırdı. Nevzat Bahtiyar’ı ise delilleri karartmaktan 4 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırdı. Yani mahkemenin kararı, kısmen talebimizi karşılayacak nitelikteydi. Mütalaaya da kısmen muhalif bir karar olarak değerlendirebiliriz. Nevzat’la ilgili bizim beklentimiz, beyanlarımızdan da anlaşıldığı üzere iştirak halinde kendisinin de o suça ortak olduğunu düşünerek onun hakkında da TCK 82 maddesinden mahkemenin ceza vermesini bekliyorduk. Ancak bu gerçekleşmedi. Sadece delilleri karartmaktan dolayı 4 yıl 6 ay gibi bir hapis cezası aldı. Avukatlarımız burada, önceki dönem baro başkanımız Nahit Başkan burada. Kararı istinafa götüreceğiz” dedi.
EREN: KARARIN NEVZAT BOYUTUYLA EKSİK KALDIĞI KANAATİNDEYİM
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise açıklamasında Nevzat Bahtiyar’ın da cinayetten yargılanması kanaatinde olduğunu belirterek, “Hukuk mücadelemizi sürdürdük. Başkanım da izah etti. Biz bugün mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk, hayır. Ben duruşmada da dün izah ettim. Evet, dava dosyası hukuki açıdan hepimizi yoran bir dosyaydı. Maalesef dosyaya ilişkin herhangi bir suça dair ikrar söz konusu olmadı. Ama dediğim gibi mahkemeye de izah etmiştim. Öldürmüşse Nevzat, bir katil gibi ceza yemeliydi. Öldürmemiş olsa bile hem dosyamızdaki baz verileri, aynı zamanda 19 gün boyunca Narin’i o dereye götürüp saklayan Nevzat olduğunu, benim nezdimde eğer adalet duygumuz tatmin edilecekse tabii ki hukuki çerçevede Nevzat’ın da aslında Narin açısından kasten çocuğu öldürmekten cezalandırılması gerektiği kanaatindeyim. Tabii bunu söylerken hukukçuyuz. Çünkü biz Narin’in hangi dakika hangi saniye öldüğünü bilmiyorduk. Bu açıdan Narin’in öldüğünden nasıl da emin olup gidip oraya saklıyor. Bu açıdan kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim. Tabii ki Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonumuz, bu kararı Nevzat boyutuyla istinaf edecektir. Ama dediğim gibi ilk günden beri bütün toplumun vicdanında yaralar açan bu cinayet dosyasında cinayete sebep olan, Narin’i o hale getiren herkesin hak ettiği cezayı alması gerektiğini söyledik. Ama dediğim gibi bugün biraz eksik, istinafa yaptığımız başvuru, sonrasındaki Yargıtay aşaması, nihayetinde şu anda bir ilk derece mahkeme kararı var elimizde. Hukuki süreci bugüne kadar takip ettiğimiz gibi takip etmeye devam edeceğiz. Ama eminim ki bu davadaki bu davadaki hukuki süreç, Türkiye’deki benzer cinayetlerin yaşanmaması için hem TBMM hem de siyasal iktidara çok iş düşüyor” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE İLK DEFA BİR BARO, BÖYLESİNE BİR DAVA DOSYASINDA MÜŞTEKİ OLDU’
Eren, açıklamasının devamında, Güran ailesini karşılarına almak gibi niyetlerinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Biz bu davada Türkiye’de bir daha çocukların bir daha katledilmemesi için hem soruşturma açısından hem kolluk açısından bütün eksiklikleri ortaya koyduk. İktidardan da TBMM’den de çocuk cinayetlerine dair, kadın cinayetlerine dair daha sağlıklı bir sistemi, daha sağlıklı bir politikaya ihtiyacımızın olduğunu da bu dava bizlere gösterdi. Ama bu davanın da farklı kazanımları da vardı. Hep şunu söyledik. Türkiye’de ilk defa bir baro, böylesine bir dava dosyasında müşteki oldu, suçtan zarar gören oldu. Ve bu tür dosyalarda hukuk örgütlerinin ve aynı zamanda soruşturma makamlarının ve yargı makamlarının bir arada maddi gerçeğin açığa çıkması için, hakikatlerin açığa çıkması için, birlikte çalışıyor olmasının ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu gördük. Biz bu ve benzeri tüm dosyalardaki Türkiye’deki diğer kentlerdeki dosyalardaki mahkemelerin de soruşturma makamlarının da Diyarbakır’daki bu örnek uygulamayı kendileri açısından emsal almalarını bekliyoruz. Çünkü bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin tüm dezavantajlı gruplarını hepimiz korumak zorundayız. Biz o sorumlulukla hareket ettik. Hiçbir zaman aileyi karşımıza almadık ya da aileyi bir bütün olarak karşımıza almak gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Biz kim katilse, kim buna sebep olduysa, kim birlikte hareket ettiyse ceza alsın diye bu dosyada Narin için yerimizi aldık.”
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da Nevzat Bahtiyar ile ilgili verilen cezanın az bulunduğu gerekçesiyle, kararın istinafa taşıyacağı öğrenildi.
Seyfettin EKEN- Gıyasettin TETİK- Selim KAYA- Özcan ARGİN/ DİYARBAKIR,