İslam,
Kolaylık dinidir…
Bir Ayette,
“Çünkü
Allah cc bizim için
Kolaylık ister, zorluk istemez” denir…
Sevgili
Peygamberimiz (as) ise,
“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın…
Müjdeleyin,
Nefret ettirmeyin” der…
…
İktidar partisinin
En başarılı,
Çalışkan, iş gören
Ve
Uzun yıllar il başkanı olarak
Görev yaptıktan sonra
Koordinatör olarak atanan
Haydar Revi’ nin kardeşi,
Sürmene
İlçe Milli Eğitim Müdürü olan
Halil İbrahim Revi,
Amansız hastalıktan kurtulamayarak,
Ramazan ayının
Son günlerinde vefat etti…
Yakından tanıdığım
Ve
Çok değer verdiğim
Halil İbrahim Hocamız,
Sessiz, sakin,
Bir müdür gibi değil,
Bir baba şefkatiyle insanlara yaklaşan,
Çok değerli bir kişilikti…
Binler gibi ben de
Halil İbrahim Hocaya
Son görevimizi yapmak için
Eski ismi “Zabbos”,
Yeni ismi ise
“Yeşil Vadi” olan köyüne gittim…
Tahmini olarak
8-10 Bin kişinin toplandığı
Yeşil Vadi köyünde
Vali,
Eski bakanlar,
Kaymakam,
Belediye başkanları,
Rektörler,
İl Sağlık Müdürü,
Siyasetçi, bürokrat
Ve
Bir sürü protokolün yanında
Vatandaşlar hazır bulundu…
Mahşeri kalabalık
Sevdikleri müdürüne
Son görevini yapmak için oradaydı…
Fakat
Hava çok sıcak,
Güneş,
Tam tepenize vuruyordu…
Cuma Namazı sonrası
Kaldırılacak olan cenazeye
Katılmak için,
Şehir dışından da gelenler vardı…
Yeşil Vadi Köyünü
Şöyle bir incelemeye çalıştım…
Yeni bir Cami yapılarak,
Eski Camiyi
Müzeye çevirmişler…
Dernek toplantıları burada yapılıyor
Ve
Gelen misafirleri
Burada ağırlıyorlardı…
Düz bir alana kurulmuş olan bu köyde,
Aynı zamanda
Karadeniz Bölgesinin
En kaliteli çayı yetiştiriliyor…
Alabalık tesislerinde
Alabalık yetiştirilip,
Trabzon’un balık ihtiyacına katkı yapılıyordu…
Mimarisi güzel evler,
Müthiş
Deniz manzarasıyla
Yeşil Vadi,
Cennetten bir köşe hissi oluşturuyordu…
Ancak
Bu güzelliği bozan,
Birileri çıktığında sinir oluyorum…
Yeşil Vadi’ de de,
Bunu görünce,
Sizlere anlatayım dedim…
Düşünün
Küçük bir köyde
10 Bin kişinin Cuma Namazı için
Aynı anda,
Namaza durduğunu…
Fındıklıklarda,
Çaylığın içinde,
Yolda,
Taşlığın üzerinde,
Ceketini serip,
Gazete kâğıdının üzerinde,
Kızdıran güneşin altında
Terler içinde
Namaz kılmaya çalışan binler,
Kendinden geçmişti…
O kalabalıkta
Sevgili
Peygamberimiz ’in (as),
“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın…
Müjdeleyin,
Nefret ettirmeyin” dediğini,
En iyi bilmesi gereken İmam Efendi,
Hutbeyi uzattıkça uzatıyor,
Kolaylaştırmadan zorlaştırarak,
Bulduğu protokole
Kendini kanıtlamaya çalışıyordu…
Cumanın farzında
Kısa Sureler yerine
Uzun Sureler okuyup,
Milleti bunalttıkça, bunaltıyordu…
O kalabalıkta
Bulduğum taşlık bir yerde namazı kılarken,
Tam dizimin altını
Sivri bir taş yaralamış,
Başka bir yer olmadığı için
Cumanın farzından sonra
Son sünnet namazını kılamamıştım…
Eve geldiğimde
Acıyan dizimi açtığımda
Mosmor olduğunu görmüştüm…
Cuma namazından sonra
Cenaze namazı kılınırken,
Bir gürültü geliyor,
Sağıma baktığımda birini bayılmış,
Soluma baktığımda
Başka birini yerde yatmış görüyor,
Çok geçmeden
Önümde ise başka biri bayılıyordu…
Yaşları geçkin,
Hasta olanlar sürekli düşüp bayılıyor,
İmam ise
Kendi havasında devam ederek,
Kendini birilerine
Kanıtlamaya çalışıyordu…
İl Müftüsü’ de
Oradaydı sanırım…
İyi ki
İdareci pozisyonunda olmadım…
Böyle durumlarda
Kendimi biliyorum,
“Haydar” denilen sopayı alır,
Allah cc yarattı demez,
Millete
Bu zulmü layık görenleri,
Onunla döverdim…
Neyse
Halil İbrahim Revi Hocama
Allah cc’ tan rahmet,
Sevenleri ve ailesine ise
Bol sabırlar niyaz ediyorum…
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…
29.03.2025
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar
İyide sevgili yazarım asıl meseleyi yazmamışsınız!
Bu tür cenazeler olduğunda, yani kalabalık olma olasılığının neredeyse kesin olacağı ön görülen cenazeler olduğunda, rahmeti rahmana kavuşanın vasiyeti bile olsa, bu kadar insanı böyle küçücük alanlara sıkıştırmak, illede köyümün reklamını yapacağın gelen buraya gelsin diye bu insanlara eziyet etmek başta cenaze sahiplerinşn ayınıdır.
Bu tip cenaze namazları şehir merkezinde kılınıp, insanların katılımını bir o kadar daha sağlayıp sevap işlemekte bir hizmet ve sorumluluktur.
Neyse bu konuda makale bile yazarımda Allah rahmet eylesinn