Yılmaz OKUR/İSTANBUL, – BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın belediyeye yönelik yolsuzluk operasyonu kapsamında gözaltına alınmasına tepki gösteren vatandaşlar Beşiktaş Belediyesi önünde toplandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu toplanan kalabalığa seslendi.
İstanbul’da, ‘Aziz İhsan Aktaş’ liderliğinde yönetilen çıkar amaçlı suç örgütünün belediye başkanlarına ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vermek suretiyle ihale süreçlerini organize ettiği, ihaleleri kendi firmalarının almasını sağladığının tespit edilmesiyle başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın da bulunduğu 47 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Akpolat, Edremit’te gözaltına alındı.
Haberin duyulması üzerine çok sayıda vatandaş Beşiktaş Belediyesi önünde toplandı. Gün boyu yağan yağmura rağmen belediye önünden ayrılmayan vatandaşlar, sloganlar atarak Rıza Akpolat’a destek verdi. Akşam saatlerinde belediye önüne gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu toplanan kalabalığa seslendi.
‘EKREM İMAMOĞLU’NA DOĞRU GİDECEĞİNİ SANIYORSA O İŞ O KADAR KOLAY DEĞİL’
Özel yaptığı konuşmada, “Bugün Ankara’da sordum. Sözcülerinden tık yok. Hangi AK Parti belediye başkanına bu muamele yapıldı? AK Parti, FETÖ ya da yolsuzluk suçlamasıyla belediye başkanlarını istifaya davet etti. Bunların kimi güle oynaya, kimi ağlaya ağlaya, kimi koşa koşa, kimi direne direne eninde sonunda istifa ettiler. Biri, bırakın hapse girmeyi, bırakın yargılanmayı, ifadeye çağrıldı mı? Hayır. İstifa ettiriyorsun, yolsuzluk iması ya da FETÖ iması yapıyorsun, ‘Etmezsen mecburen biz yetkimizi kullanırız’ deyip böyle bir durumun olduğunu tescil ediyorsun ama AK Partili diye alıp kenara ayırıyorsun. Bunların içinde Melih Gökçek bile var ama bir tane soru soran yok, yargılayan yok. İstanbul Büyükşehir, bütün belediyelerimiz kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok, sorgulayan yok ama iş CHP’ye gelince itibarsızlaştırmak için Ahmet Özer’den; Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil” dedi.
‘RIZA AKPOLAT HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE GÖZALTINA ALINDI’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte Beşiktaş Belediyesi önüne gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu toplanan kalabalığa seslendi. İmamoğlu konuşmasında, “Hele hele karşınızda şirazeyi kaçırmış, koltuğu kendi malı gibi gören, milletin malını kendine ait hisseden bir zihniyetle mücadele ediyorsanız, iş daha da zorlaşır. Bakın, hatırlayın, daha dün 16 milyon insanın iradesiyle, 31 Mart 2019 yılında sizlerin oylarıyla seçildiğimiz bir seçimi, öyle edip böyle edip altından girip üstünden çıkıp, uydurarak, kaydırarak, bir de utanmadan ‘çaldılar’ diyerek seçimi iptal etmediler mi? İşte o seçimi iptal eden akıl, niçin iptal etti biliyor musunuz? ‘Ben seçimi iptal ederim, yine allem ederim, kallem ederim, bu seçimi alırım, işime bakarım, İstanbul bana ait’ dedi. Öyle ‘İstanbul benim aşkım’ falan hikaye. ‘İstanbul bana ait!’ Bu duygu, bu bakış açısı, işte bu tek kişilik akıl, memleketimizi bu duruma getirdi.
Bugün İstanbul’umuzun kalbi, göbeği, merkezi, onlarca başkonsolosluğun olduğu Beşiktaş, yüzlerce yabancı firmanın, sermayenin olduğu bir Beşiktaş ilçesinde uydurarak, kaydırarak, belli bir yaşın üstündeki evin büyüklerini korkutarak, sabahın köründe, şafak vakti ev baskını yaparak, ‘Ben adaleti yerine getiriyorum’ diyen bu akıl, aynı akıldır. Bu gördüğünüz yerde, bu anlattığım insanların bulunduğu yerde, yaptığı iş, bir koltuğu kaybetmenin hırsıyla, İstanbul’u kaybetmenin hırsıyla, yarın da Türkiye’yi kaybedeceğini bugünden oy hissettiği korkuyla yapılmış bir adımdır. Bu işin başka bir açıklaması yoktur. Bakın işte bu akıl, sevgili kardeşimiz, yol arkadaşımız, dostumuz Rıza Akpolat’ı hukuksuz bir biçimde şu anda gözaltına alıp, sözüm ona bir sürecin içine katarak, meseleyi yürütmekteler. Aslında mesele ne Esenyurt ne Beşiktaş; mesele, elbette ki daha büyük bir mesele. Mesele; bir otoriter aklın, otoriter bakış açısının sürece dair yol yürüme stratejisi ve biçimidir. Bakın, bir yandan milletçe bir açılım yapalım, kardeş olalım, barışalım bakış açısı ama bir başka yerden ise yine milletin aklını karıştırarak, milletin aklıyla oynayarak, milletin aklını, vicdanını, hukuka bakış açısını küçümseyerek atılan bu adımlar” ifadelerini kullandı.