Gündemi O, Belirliyor…

Türkiye gündemini
Sayın
Cumhurbaşkanı belirlediğinden,
İktidara zarar verecek
Gündemlerin
Konuşulmasını istemediğinden,
Suni gündemlerle
Türkiye meşgul ediliyor…
Tabi
Basın onun güdümünde,
Yazarlar,
Ağzından çıkacak
Bir söze baktığından
Ve
Yalakalık bir meslek türü olduğundan,
Sürekli olarak
İstediği durum olmakta…
Sayın Bahçeli’yi konuşturup,
Bebek katilini
Meclise davet ettiğinden sonra
Diğer hususlar,
Konuşulmamaya başlandı…
Halbuki
Bu ülkenin en büyük sorunu
Mülteciler konusu,
FETÖ
Ve
Ekonomik koşullardır…
Sayın Bahçeli’nin
Bebek katilinin
Mecliste konuşması meselesi
Çıktıktan sonra
Asıl konularımız olan
Yukarda anlattıklarımız gündemden düştü…
Emeklinin geçinemediği,
Evine ekmek götüremediği,
Dilencilik yapma zorunda kaldığı,
Evine ekmek götüremediğinden
İntihar ettiği gibi konular,
Bir anda
Gündemden düşmüş oldu…
Suriye,
Irak, Afganistan
Ve
Afrika’dan gelen
Mültecilerden sonra,
Filistin ve
Lübnan’dan gelecek mültecilere
Kucağımızı açtığımız,
Bir anda gündemden kalktı…
Zaten
FETÖ olayı,
Epey zamandır gündemden düşmüştü…
255 kişinin
Kalkışmada öldürülmesi,
Faili meçhul
Binlerce ölümün sorumlusu,
İnsanların hakkı yenilerek
Ekmekleri elinden alınması,
Makamlara
Liyakatsiz insanların doldurulması,
Siyaseti dizayn etmesinin
Hemen hepsi
FETÖ tarafından yapılmış
Ve
Yapay gündemlerle
Bu olayları da unuttuk gitti…
Bugünkü konumuz
Mülteci sorunu
Ve
Ekonomik sorunlar değil,
Üniversitelerdeki FETÖ olayları…
…
FETÖ ile
Siyaset kol kola iken,
Partili Cumhurbaşkanlığına
Geçiş yapmak için,
Çete başı ekranlara çıkıp,
“Mezardan ölülerinizi çıkarıp,
“Evet” desinler” dediği vakitlerde,
Çete başı
Daha “Tu kaka” olmamıştı…
Bakın
Üniversitelerde
Çok zeki ve
Grup çalışması yapabilecek
Kapasitedeki kişiler,
Akademisyen olmak şartları arasındaydı…
Artık
Bunların yanına
Orta derecede
Veya
Düşük derecede zekâya sahip olanlarda,
Akademisyen olmak için
Birbiriyle yarışmaya başlamıştı…
Çünkü
Kurallar değişmişti…
Akademisyenliğin en önemli faktörü
Yabancı dil sınavıdır…
Çok zor olan bu sınavdan geçmek
Akademisyen olmak için
Olmazsa olmazdır…
Fakat
FETÖ sohbetlerine gidenler,
Makbule’yi yiyenler
Ve
Himmet yollayanlara özel
Sınavlar yapılıyor,
“Vatiz örneğim
Ve
Havaryu, ne varyu” diyemeyenler,
Akademisyen oluyordu…
Buralara gitmeyen
Doç. Dr. Nuri Yıldırım gibileri
60 yaşından sonra
Ancak Doçent olabiliyor,
Veya
Öğretim Görevlisi Dr. Sinan Nohut gibileri,
Bu makamlara hiç gelemiyordu…
Birde
Akademisyenliğin
En önemli aşamasından biri,
Doçentlik sınavı var…
Eğer
Sohbete gitmemiş,
Makbule’yi yememiş,
Himmet vermemiş isen
Burada halin harap…
Zor sorularla işi yokuş yukarı sürerler,
Buralara gitmişsen,
“Ananın ismi ne?
Babanın ismi ne?
Nerelisin” gibi sorularla,
Bir anda Doçent oluverirsin…
Tabi
Yine bitmemiştir…
Doçent olduktan 5 yıl sonra
Profesör atandığını kabul edelim…
Bundan sonra
İnsanoğlunun hırsı ortaya çıkıyor…
Düşünün bir
Üniversite hocasının
Gerçek bir Bilim İnsanı olması gerek…
Yeni buluşlara imza atması,
Uluslararası
Makaleler yapması gerekiyor…
Fakat
Kapasitesi yoksa
Makam hırsı ile doluyor…
Rektör,
Rektör Yardımcısı,
Genel Sekreter,
Dekan,
Dekan Yardımcısı,
MYO Müdürü,
Bölüm Başkanı gibi makamlara
Atanması için
Yine
O yoldan geçtiğinde,
Çok daha kolay oluyordu…
Tabi
O makamlara atanan herkesi
O kefeye koymuyoruz…
Ama
O zamanlar,
Yukarda saydığımız koşullara uyanlar,
Atanma için
Öncelikli oluyordu…
Yine uzattım durdum,
Neyse ney,
Bu ülkenin Ak Sakallıları,
Ak Saçlıları,
Bunu böyle uygun görüyorsa,
Bana da ne oluyor…
…
Geçen hafta içinde
Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı
Kadir Sert ve
Cumhuriyet Mahallesi kadınlarının
Ortak yaptığı,
“Üreten
Kadın Dayanışması” yapıldı…
Cumhuriyet Mahallesi kadınları
Ürettikleri sanat eserlerini,
El emeği,
Göz nuru olan çalışmalarını,
Sanat Evinde satışa sundular…
Ortahisar Belediyesinin de
Destek verdiği
“Üreten
Kadın Dayanışması”
Diğer kadınlar
Ve
Herkese örnek bir çalışmadır…
Bu etkinlikten dolayı,
Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Kadir Sert
Ve
Cumhuriyet
Mahallesi kadınlarını tebrik eder,
Böyle örnek olunacak
Birçok projeye de,
İmza atmaları temennisi ile
Hoş kalın, hoşça kalın…

06.11.2024
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar