EkoDoku’nun “HarmoniUnity 2025 Yaz Koleksiyonu” Ankara’da tanıtıldı

– İbrahim Çeçen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Günseli Çeçen:
– “Bu projeyle, hem kültürel mirasımıza sahip çıkmak, hem kadınlarımıza istihdam sağlamak, hem de geleneksel el sanatlarımızı yüceltmek adına Eko Doku’ya desteğimizi sunduk”
– EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi Başkanı Esra Üzel Yüncüler:
– “Aslında dokuma, bir tasarım yolculuğu. İpek böcekçiliği ya da keten kenevir gibi bitkisel liflerde tarım, bir başlangıç alanı. Bu tedarik süreçlerinin hepsine dokunmaya çalışıyoruz”

- İbrahim Çeçen Vakfı

ANKARA (AA) – İbrahim Çeçen Vakfının desteklediği "Barış İpeğinin Keten ve Kendirle Yolculuğu" projesinde EkoDoku'nun "HarmoniUnity 2025 Yaz Koleksiyonu" Ankara'da tanıtıldı.

İbrahim Çeçen Vakfı, 6 Şubat depremlerinin ardından hayata geçirdiği proje ve çalışmalarla bölgeye desteğini sürdürmeye devam ediyor.

Vakfın desteğiyle, EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi, Hacı Bayram Veli Üniversitesi ile Hatay Sosyal ve Kültürel Kalkınma Derneğinin yürüttüğü Barış İpeğinin Keten ve Kendirle Yolculuğu projesi, deprem bölgesindeki kadınlar ve gençler için sürdürülebilir istihdam imkanları sağlamayı hedefliyor.

Bu kapsamda Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, EkoDoku'nun HarmoniUnity 2025 Yaz Koleksiyonu tanıtıldı. Organizasyonda, depremzede kadınların ürettiği yenilikçi ürünler, ıhlamur baskı, dokuma atölyesi ve sepet örücülüğü atölyelerinde sergilendi.

– "Bölgedeki kadın istihdamına katkı sağlamayı amaçladık"

Etkinlikte AA'ya açıklamalarda bulunan İbrahim Çeçen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Günseli Çeçen, depremzedelerin toplumsal hayata adapte olmaları için plan yaptıkları dönemde EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi'yle karşılaştıklarını, bölgedeki kadın istihdamına katkı sağlamak amacıyla bu projede bir araya geldiklerini belirtti.

Çeçen, "Bu projeyle, hem kültürel mirasımıza sahip çıkmak, hem kadınlarımıza istihdam sağlamak, hem de geleneksel el sanatlarımızı yüceltmek adına Eko Doku'ya desteğimizi sunduk. Böylelikle, bir işbirliği başladı. Çok da güzel bir proje oldu." dedi.

Projede, EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi'ne yer tahsis ettiklerini ve dokuma alanları kurmasına yardımcı olduklarını aktaran Çeçen, depremzedeler için bölgede "Meslek Edindirme Merkezleri" açtıklarını, Eko Doku ile bu merkezlerde tanıştıklarına değindi.

14 kadının Meslek Edindirme Merkezlerinde eğitim aldığını vurgulayan Çeçen, vakıf olarak bu projeyi ilerletmek, daha fazla kadına ulaşmak ve bu geleneğin geleceğe aktarılması için katkılarını sürdürmek istediklerini vurguladı.

Dokuma alanına duyarlı yaklaşan herkesten, gönüllü olarak projeye destek vermesi için çağrıda bulunan Çeçen, "Kültürel mirasa katkıda bulunmak, geleneksel el sanatlarımızı yüceltmek, aslında toplumun en çok üstünde durması gereken konulardan bir tanesi. Özellikle doğal afetlerden sonra kültürel mirasını kaybetme tehlikesiyle karşılaşan toplumlar için ciddi anlamda çalışmalar yapılması gerektiğini ve insanları iyileştirmenin en önemli yollarından birinin, bu olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Çeçen, İskenderun'daki kurdukları meslek edindirme merkezinde, ipek dokumacılığının yanı sıra geleneksel el sanatlarına da odaklandıklarına değinerek, "Geleneksel Hatay sabunu yapımı, sepet örme kursları gibi alanlarda ekonomiye katkıda bulunacak, kadınları bu ekosistemin içerisine dahil edecek farklı projeler yaptık ve yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

– "Umut dolu bir hikaye"

Deprem öncesinde de Hatay ve Ankara'da faaliyet gösterdiklerini kaydeden EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi Başkanı Esra Üzel Yüncüler ise 2021'de kooperatifleşmelerinin ardından yaşanan deprem nedeniyle Hatay'da ipekçilik alanında faaliyet gösteren atölyelerinin yıkıldığını, aralarında deneyimli eğitmenlerin de yer aldığı önemli kayıplar yaşadıklarını anlattı.

Tüm yaşananlara rağmen mücadeleyi bırakmadıklarını vurgulayan Yüncüler, şunları kaydetti:

"Depremin ardından Ankara'da dikiş ve tasarım atölyemizi oluşturmaya devam ettik. Hatay'da tekrar ayağa kalkmak için dokumacılık konusunda atölyemizi oluşturmaya çabaladık. Uzun ve yorucu olmasına rağmen umut dolu bir hikaye gerçekleşti. Uluslararası örgütlerden, yerel insanlardan, kooperatif ortaklarımızdan, IC Holding gibi bu işe gönül veren sektördeki aktörlerden destek aldık. Bu sadece parasal bir destek diye algılanıyor ama aynı zamanda 'gönül desteği' diyelim. İşbirliğimizi güçlendirdik. Burada da bu işbirliğinin, bu yoldaki son halini görüyorsunuz."

Bu proje kapsamında, Ankara ve Hatay'da dokuma atölyesi kurulduğunu ve 12 depremzede kadının mesleki eğitim alanında İskenderun'da dokumacılık eğitimi aldığını kaydeden Yüncüler, eğitimlerin devam edeceğini, İskenderun'da ağırlıklı olarak ipekçilik alanında faaliyet gösterdiklerini ifade etti.

Eğitimlerin içeriğinden bahseden Yüncüler, "Çok farklı alanlar da var. Bazıları bambu ve ipek üzerine eğitim alıyor. Aslında dokuma, bir tasarım yolculuğu. İpek böcekçiliği ya da keten kenevir gibi bitkisel liflerde tarım, bir başlangıç alanı. Bu tedarik süreçlerinin hepsine dokunmaya çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Projede tasarımcı olarak yer alan modacı Fırat Neziroğlu ise eski tekniklerle üretilen kumaşların, bugünün moda anlayışıyla birleşmesini sağlamayı amaçladığını kaydetti.

Neziroğlu, "Eskiden sadece iki mevsim giyinirdik. Yani, ya kış, ya yaz. Çünkü zaten Anadolu hep yokluk çekmiş, savaş görmüş. İnsanlar hep zorlukla yaşamış. Artık bu dört mevsimden, hatta ara mevsimlerden de söz ediyoruz. Bu modadan bağımsız, bizim yaşantımızla alakalı. Dolayısıyla buna cevap verebilecek kumaşları farklı şekilde kullanılabilmek, önemli." şeklinde görüş belirtti.

– Depremzedeler süreçten memnun

Projeye Adıyaman'dan katılan depremzede kumaş üreticilerinden Rukiye Tüzsüz, felaketin ardından psikolojik yönden yaşadıkları zorlukları bu projeye katılarak atlattığını, bambudan örerek işledikleri ürünleri sergilemekten keyif aldığının altını çizdi.

Konteyner kentte ikamet ederken komşusundan duyarak projeye katılan Raziye Avcı da kurslar sayesinde sepet örme ve ipek dokuma alanlarında eğitim aldığını, ürünleri sergiledikleri için çok mutlu olduğuna değindi.

Halk eğitimin açtığı kurslara katılan Sıdıka Öztaş ise proje sayesinde ipek dokuma ürünlerinden maddi kazanç elde ettiklerine işaret ederek, "Depremden sonra o kadar iyi geldi ki bu eğitimler… Deyim yerindeyse, ilaç gibi geldi bize. Çok memnunuz." diye konuştu.

Etkinlik, "Anadolu'nun Dokuma Hazineleri: Gelenekten Mirasa Yerel Dokumalar", "Anadolu Geleneksel Bez Dokumacılığından Örnekler ve Günümüzdeki Durumu", "Geçmişin izi, Geleceğin Modası: Anadolu'nun Yerel Dokumalarından Modern Giysi Tasarımları", "İplikten Kumaşa Tasarım Yolculuğu: EkoDoku Barış İpeğinin Keten ve Kendirle Yolculuk Kumaşlarının Hikayesi" başlıklı oturumlarla tamamlandı.