Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çanakkale – Bakan Yardımcısı Gizligider: Su tehdidi artık hayati bir boyuta doğru ilerliyor

TARIM ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, ‘Damla Sulama Yöntemi

TARIM ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, ‘Damla Sulama Yöntemi ile Çeltik Üretiminin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında Çanakkale’de düzenlenen hasat etkinliğinde yaptığı konuşmada suyun önemine dikkat çekip, “Tehdit artık hayati bir boyuta doğru ilerliyor. O yönüyle buradaki bu proje son derece bizim için anlamlı olacak. Son derece hayati olacak ve sadece burada bir çeltik damla sulama projesinin tanıtımı faaliyetin başlangıcı değil çok daha büyük bir anlamı ifade edecek” dedi.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, ‘Damla Sulama Yöntemi ile Çeltik Üretiminin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında Çanakkale’nin Biga ilçesinde düzenlenen hasat etkinliğine katıldı. Etkinlikte Bakan Yardımcısı Gizligider’e Çanakkale Valisi Ömer Toraman, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk ve çok sayıda çiftçi eşlik etti. Program saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

‘YENİ NORMALİN YENİ KURALLARI VAR’

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Çanakkale gibi mübarek topraklarda bir ilki başlatmak istediklerini belirtip, “Çünkü burası Tarım ve Orman Bakanlığı açısından madem laboratuvar kent, o zaman ilklerinde buradan başlaması lazım. Bu yeni normalden size 2 oran vereceğim, ne kadar ciddi bir tehditle insanlığın ve özellikle de Akdeniz havzasındaki bizim gibi ülkelerin muhatap olduğunu anlatmak için. Son 30 yılın ortalamasıyla geçtiğimiz yılın yağış ortalamasının mukayesesini söylemek istiyorum. Türkiye genelinde yüzde 26 düşüş var. Bu bölgelerdeki oran yüzde 30’un üzerinde. Yani neredeyse suyumuz doğal olarak 3’te 1’i düşmüş. Peki suyumuzun düşmesi sadece içme suyuna, tarımsal sulamaya mı etki ediyor? Belki bu sezonun en çok içimizi yakan haberlerini aldığımız şehir olması itibariyle Çanakkale’de orman yangınları olarak karşımıza çıktı. Hatta inanamadık yani, ‘Olamaz’ dedik. 10- 15 gün içinde 4 büyük yangın nasıl çıkabilir? Aynı anda 2 noktadan nasıl çıkabilir? Dün Orman Bölge Müdürlüğü’ndeydim. Bir noktadaki yangının başlangıç anının kamera kaynağını bulabildik. Gerçekten gördük kimse hiçbir şey yapmamış. ‘Bir küçücük dumanla başlayan hemen yol kenarındaki bir kıvılcım’ diyelim. Ekiplerimiz, 3,5 dakikada ulaşmasına rağmen, bir koca semt çok ciddi bir tehditle evlerin dahi ne yazık ki yandığı bir sürece geldi. Yani demem odur ki artık yeni normalin yeni kuralları var. Bildiğimiz ne varsa buraya kadar hepsini masanın üzerinden aşağı atmalıydı. Burada devlete düşenler var. Bakanlığımıza düşenler var. Yeni şehirleşme, yeni imar felsefesine ihtiyacımız var. Yeni tarımsal üretim modeline ihtiyacımız var. Birçok yeniye ihtiyacımız var” dedi.

‘ATMOSFER DENGESİ KAYBOLDU’

Türkiye’nin kutup araştırmalarında görev yapan bir akademisyenin ulusal kurul toplantısında paylaştığı bilgilere de değinen Bakan Yardımcısı Gizligider, “Kutuplardaki erime dolayısıyla, buzulların azalmadan kaynaklı atmosfer dengesi kayboldu. Bu sebeple bir yıllık yağmur 3-5 günde bir noktaya adeta duş etkisiyle yağabiliyor. Bunun da hiçbir faydası yok toprağa akıp gidiyor. Yine bu yangınlarda çok yaşadık, ‘kararsız rüzgar’ diye bir şey çıktı. Normalde rüzgarın bir akış yönü, kuzeyden doğuya, güneyden batıya, güneyden kuzeye, bir akış yönü var. Bir anda güneyden kuzeye doğru olan rüzgar, yön değiştirip, batıdan doğuya, doğudan batıya esip, değişiklik arz edebiliyor. Son kaybettiğimiz şehit olan 10 kardeşimizi, yangınlarla mücadelede bu şekilde kaybettik. Aslında bitmek üzere olan bir yangına son müdahaleyle ilgili geldiklerinde alev adeta arkalarını dolanıyor ve bir yangının ortasında kalıyorlar. En başta devlete, bizlere sonra da bütün millete düşen çok önemli görevler var” diye konuştu.

‘GÖLETLER HAYATİ BİR FONKSİYON’

Türkiye’de 8 gölle ilgili kurtarma eylem planını açıkladıklarını belirten Bakan Yardımcısı Gizligider, şöyle devam etti:

“İlk de Eğirdir’den başladık. İkincisi Beyşehir. Devam edecek. Sadece 8 göl ama. Elimizdeki cep telefonlarından haritalar uygulamasından biraz büyüterek Türkiye’deki göllerin ne kadar çekildiğine bakmanızı isterim. Yani tehdit artık hayati bir boyuta doğru ilerliyor. O yönüyle buradaki bu proje son derece bizim için anlamlı, son derece hayati olacak. Buradaki çeltik damla sulama projesinin tanıtımı faaliyetin başlangıcını değil çok daha büyük bir anlamı ifade edecek. Biz, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak tarımsal sektörde bir ‘kızılelma’ belirledik. Nitelikli üretim. Nicelik eyvallah. Rakamları artırabilirsiniz falan, problem değil. Suyumuzu, bereketimizi, toprağımızı, alın terimizi, güneşimizi satabiliriz. Eğer onu işlersek bunun 10 katına, 15 katına satmayı başarabilirsek o zaman medeni dünyada rekabet edebiliriz. O yönüyle sulama faaliyetleri, tarımsal üretimin olmazsa olmazı. Sadece tarımsal üretimin değil, içme suyunun ve hatta sizin sık sık yaşadığınız üzere ne yazık ki yangınlarda dahi bu barajlar, göletler hayati bir fonksiyona sahip.”

Yapılan konuşmanın ardından Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider ve beraberindekiler, 2025 yılında Çanakkale’de yangından etkilenen üreticilere destek çeklerini takdim etti. Daha sonra hasat duası edildi. Bakan Gizligider, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, biçerdöver makinesine binerek hasat gerçekleştirdi.

Haber-Kamera: Nazif Cemhan ŞEN / ÇANAKKALE,