TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, İsrail’in, Filistin topraklarında Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kuruluşlara karşı yükümlülükleri konusunda Uluslararası Adalet Divanı’ndan (ICJ) talep ettiği danışma görüşü ile ilgili Türkiye’nin de içinde bulunduğu 45 devletin sözlü sunum yapacağını söyledi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Yüksel, TBMM Hukuk Heyeti olarak Filistin ile ilgili ulusal, uluslararası kuruluşlar ve mahkemeler nezdindeki süreçleri yakından takip ettiklerini belirterek, “BM Genel Kurulu’nun 19 Aralık 2024 tarihinde kabul ettiği karar doğrultusunda; İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında BM ve uluslararası kuruluşlara karşı yükümlülükleri konusunda Uluslararası Adalet Divanı’ndan danışma görüşü talep etmiştir. Bu süreçte Türkiye olarak aktif rol üstlendik ve daha önceki yazılı beyanların yanı sıra önümüzdeki çarşamba günü Divana sunulacak olan sözlü beyanlarımızla bu sürece katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
’45 DEVLET SUNUM YAPACAK’
Uluslararası Adalet Divanı’ndan talep edilen danışma görüşü ile ilgili Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu 45 devletin sözlü sunum gerçekleştireceğini söyleyen Yüksel, İsrail’in insanlığı karşı işlediği suçların küresel boyutlara ulaştığını belirtti. Yüksel, “BM ve küresel sistemin Gazze’ye tepkisini incelediğimizde karşılaştığımız gerçek, uluslararası sistemin Filistinlere karşı başarısız olmakla kalmayıp, sessizliği ve eylemsizliğiyle onların ezilmesine aktif olarak katıldığını göstermektedir. Çocuklar ve sağlıkçılar katlediliyor, insan hakları savunucuları sessiz. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) hedef alınıyor, BM ise seyrediyor. 18 ayda süren katliama karşı özgür dünya adeta üç maymunu oynuyor. İsrail’in 28 Ekim 2024 tarihinde çıkardığı yasalarla UNRWA’nın faaliyetlerini sonlandırma girişimi uluslararası hukuk açısından açık bir saldırıdır. Bu yasalar 1967’den bu yana UNRWA’nın Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki faaliyetlerini düzenleyen Komey Mişel Mor anlaşmasının tek taraflı olarak feshedilmesini öngörmektedir. Bu durum Filistinli mültecilerin temel haklarını ve insani ihtiyaçlarını doğrudan tehdit etmektedir” diye konuştu.
‘TOPLU CEZALANDIRMA NİTELİĞİNDEDİR’
Yüksel, UNRWA’nın Filistin topraklarında yaptığı faaliyetlerini anlattı ve UNRWA’nın BM kararlarına dayandığı için ortadan kaldırılamayacağını ekledi. Gazze’deki acil insani krizin her geçen gün arttığını vurgulayan Yüksel, “İsrail yönetiminin, Gazze’ye insani yardımı tamamen durdurma kararı 4’üncü Cenevre Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin de açıkça ihlalidir ve tüm sivillere yönelik toplu bir cezalandırma niteliğindedir. Burada İsrail yönetimi, bombalarla öldüremediği masumları yardımları durdurarak bir nevi açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla yok etmeye çalışıyor. Hukuk tanımayan bir ortamda İsrail’in önüne set çekilmediği takdirde Gazze’deki kaos, anarşi ve soykırıma varan toplu katliamlar devam edecek ve bu durum uluslararası müdahale olmadığı takdirde Batı Şeria’da tekrarlanma riski taşıyacaktır. Türkiye olarak Uluslararası Adalet Divanının vereceği danışma görüşüne sunacağımız katkılar ile birlikte, İsrail’in uluslararası hukuka uyma yükümlülüğünü, BM ve ona bağlı kuruluşların ayrıcalıklarını tanıma ve saygı gösterme zorunluluğunu hatırlatma konusunda hukuki, tarihi ve ahlaki bir sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Türkiye, uluslararası hukuka dayalı iki devletli çözüm temelinde İsrail-Filistin sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığını sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.
Haber-Kamera: Aliekber METE-Muhammet BAYRAM/ANKARA, –