Nöbetçi Eczaneler
Aliekber METE/ANKARA, – İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, “Deprem konusu öyle gözüküyor ki ciddiye alınmıyor; olabilecek en kötü senaryoya hazırlanmak durumundayız. Devlet depreme hazır değil, vatandaşlardan deprem çantasını hazırlamasını istiyor” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kavuncu, İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle ilgili, “Görünen o ki biz bu deprem işini bir türlü toparlayamıyoruz, bir tedbir alamıyoruz ve deprem gerçeğini unutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Turpun büyüğü heybede’ diyordu; dün turpun büyüğünü hep beraber gördük. Sayın Bahçeli, ‘Beka meselesi’ diyordu; beka meselesini de dün biz 6.2 şiddetinde yaşadığımız depremde gördük. Nedir bu turpun büyüğü ve beka meselesi, aslında beklenen İstanbul gerçekliğinin ta kendisidir. İstanbul’daki riskli bina sayısı bakanlığa göre 600 bin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne göre ise 300-350 bin civarında. Yani kaç tane riskli bina var; bunu bile anlama ve tespit etme konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Deprem konusu öyle gözüküyor ki ciddiye alınmıyor; olabilecek en kötü senaryoya hazırlanmak durumundayız. Devlet depreme hazır değil, vatandaşlardan deprem çantasını hazırlamasını istiyor. Yetmiyor; bu konuyla ilgili görevinin başında olması gereken İBB Başkanı cezaevinde. Şehir plancısı ve İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman yıllardır cezaevinde. İstanbul’da insanlar evlerinde değil, tabutlarda yaşıyor” ifadelerini kullandı.
‘KANAL İSTANBUL İHANET PROJESİDİR’
İstanbul depremine hazırlık kapsamında kentsel dönüşümün finanse edilmesi gerektiğini söyleyen Kavuncu, “Deprem riskini bertaraf etmeliyiz noktasındayken Kanal İstanbul gibi bir başka mevzumuz var. İstanbul’un yüzde 70’i, belki Türkiye’nin yüzde 80’ni Kanal İstanbul projesine, ‘hayır’ diyor. Projeye, ‘evet’ diyenler herhalde buralara para yatırmış zengin Araplar ki onların ülkelerindeki televizyonlarda da boy boy Kanal İstanbul reklamları veriliyor. Kanal İstanbul’un sulak alanları, tarım arazilerini, nüfusu artıracağını, doğaya ne kadar büyük zarar vereceğini çok dinledim. Her konuya objektif bakmak zorundayız ama bugüne kadar Kanal İstanbul’un neden bu ülkeye, kente gerekli olduğunu bana izah edecek bir yetkili çıkmadı. Bu konuda İstanbul İl Başkanıyken de çağrı yapmıştım. Yani zararının çok konuşulduğu ancak faydasının hiç bilinmediği bir projedir; Kanal İstanbul ihanet projesidir” diye konuştu.