Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL-Mikail KARAMAN/ANKARA, – TÜRK Tarih Kurumu’nda (TTK) gerçekleştirilen ’20’nci Yüzyılda Güney Kafkasya ve Anadolu’da Türklere Yönelik Ermeni Mezalimi Paneli’nde, Ermeni çetelerinin 20’nci yüzyılda Doğu Anadolu Türkleri başta olmak üzere, Dağlık Karabağ ve diğer bölgelerde Türklere yönelik şiddet eylemleri ele alındı.
Türk Tarih Kurumu ve Azerbaycan Büyükelçiliği iş birliğiyle düzenlenen ’20’nci Yüzyılda Güney Kafkasya ve Anadolu’da Türklere Yönelik Ermeni Mezalimi Paneli’, Türk Tarih Kurumu’nda yapıldı. Panele Azerbaycan Büyükelçisi Reşad Memmedov ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Yüksel Özgen katıldı. Türk-Ermeni ilişkileri uzmanı Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in yönetiminde gerçekleştirilen panelde, 20’nci yüzyılda Ermeni örgütlerinin Doğu Anadolu Türkleri başta olmak üzere, Kafkaslardaki ve dünyanın pek çok bölgesindeki Türklere yönelik mezalimi ele alındı.
‘SALDIRGAN POLİTİKADAKİ TEMEL ‘BÜYÜK ERMENİSTAN’ İDEALİ’
Türk Tarih Kurumu Başkanı Yüksel Özgen, Türkler dışındaki milletlerin yeterince konuşmadığı bir konuyu ele alacaklarını belirterek, “20’nci yüzyılın başlarında Anadolu ve Kafkasya’da Müslüman Türk halkının maruz kaldığı Ermeni zulmünü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Ermenilerin bu saldırgan politikalarının temelinde, ‘Büyük Ermenistan’ idealine ulaşma hedefi yatmaktaydı. Bu hedef doğrultusunda, Müslüman-Türk nüfusun yoğun olduğu bölgelerin demografik yapısının değiştirilmesi ya sürgün ya da katliam yoluyla sağlanmaya çalışılmıştır. Osmanlı arşivleri, o döneme ait belgelerle bu süreci açık biçimde ortaya koymaktadır. Örneğin Osmanlı arşivlerinde yer alan; doğu vilayetlerinden gelen telgraflarda halkın yaşadığı korku, yardım çağrıları ve bölge valilerinin durum tespitleri detaylı biçimde kayıt altına alınmıştır. Bugün hala söz konusu bölgelerde açılan toplu mezarlarda, kadın ve çocuk iskeletlerine rastlanmakta, bu da olayların sivilleri hedef aldığına dair en somut kanıtlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.
‘NORMALLEŞME ÇOK DOĞALDIR’
Azerbaycan Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türk Tarih Kurumu Başkanı Özgen ve ekibine teşekkür ederek, “Tarihin öyle bir kesiminde yaşıyoruz ki bugün Türk Tarih Kurumu gibi teşkilatlara, bilim insanlarına çok ağır bir vazife düşüyor. Bildiğiniz gibi Ermenilerle Türkler arasında olan bu savaşlar, kavgalar uzun senedir sürmektedir. Ermeniler, başka bir devletin, batının, emperyalizmin Osmanlı’ya karşı kullandığı bir millete çevrildi. Kendi tarihlerini de bozdular” diye konuştu.
Memmedov, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine değinerek, “Bu da çok doğaldır. Çünkü her bir savaş bir zaman başlıyor, bir gün bitiyor. Her bir savaş bir barışla tamamlanır. Bu barışın da gelmesine bir ihtiyaç var. Bunu anlamayan, yanlış tarihle iddialanmış, hasta bir tefekkürle büyütülmüş Ermenilerin bu nesli anlamasa da biz anlıyoruz bunu. O yüzden uzun bir barış gerektir” ifadelerini kullandı.