Ersan ERDOĞAN/MANİSA, – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Türkiye’de demokrasi tartışılıyor, laiklik tartışılıyor, cumhuriyet tartışılıyor. Sosyal devlet anlayışı tartışılıyor ki emeklilerin hali belli. Demek ki bu sistem; Türkiye’yi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmaktan alabildiğine uzaklaştırmış. Türkiye’nin fabrika ayarlarına getirilmesi lazım” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bir dizi ziyaret ve program kapsamında geldiği Manisa’da ilk olarak çiftçilerle buluştu. Şehzadeler ilçesindeki bir çiftlikte, çiftçilerin sorunu dinleyen Dervişoğlu, daha sonra gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erken seçim söylemlerini değerlendiren Dervişoğlu, “Yapmış olduğumuz ziyaretlerde sorunları yerinde tespit etmek için çalışmalarda bulunuyoruz. Bu kapsam içerisinde bugün burada üreticilerimizin sorunlarını yerinde belirlemek amacıyla çiftçi kardeşlerimizle bir buluşma planlandı. Hükümetin bir açıklaması var. En erken seçim onların açıklamasına göre 2027 yılının Kasım ayında ya da Ekim ayında gerçekleşeceği söyleniyor. Dolayısıyla bugün daha 2025’in başındayız. Cumhurbaşkanlığı adaylığı ya da cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili spekülasyonların zamanı gelmeden neden kamuoyunu bu kadar meşgul ediyor; doğrusunu istersen anlayabilmiş değilim. Zamanı gelince bir aday ortaya çıkar, bir siyasi parti aday belirleyebilir” dedi.
‘TÜRKİYE BUNU HAK ETMİYOR’
Dervişoğlu, “Cumhurbaşkanı adayı belirlemenin şartları vardır. Meclis’te grubu olan siyasi partiler cumhurbaşkanı adayı belirleyebilirler. Ayrı ayrı partilerin eğer almış oldukları oy toplamı yüzde 5’e tekabül ediyorsa onlar cumhurbaşkanı adayı belirleyebilirler. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçime yönelik almış olduğu bir karar yokken varsayımlar üzerinden siyasi spekülasyonlar yaratılmasını tıpkı sizin gibi ben de anlamıyorum. Kamuoyu araştırmalarında görülüyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la az önce ismini verdiğiniz iki belediye başkan adayının yarıştırıldığına şahit oluyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bana göre de değil, Türkiye Cumhuriyet Devleti anayasasına göre bir daha cumhurbaşkanı adayı olamıyor. Çünkü Anayasa en fazla iki kez seçilebileceğini söylüyor. Dolayısıyla aday olamayacak birinin adaylarla yarıştırılması hali insanın aklına siyasette başka şeylerin olacağını getiriyor. Dolayısıyla Türkiye bunu hak etmiyor” diye konuştu.
‘KAYYIMA İHTİYAÇ YOK’
Atanan kayyımlara ihtiyaç olmadığını dile getiren Dervişoğlu, “Birtakım kayyımlar var. Bütün bu olaylar yokken de kayyım atamalarına karşıydım. Kayyıma ihtiyaç yok. Ama bu hükümet olağanüstü hal seviyor. Dolayısıyla olağanüstü hal yetkilerini bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden olağanlaştırdıkları için Türkiye’ye olağanüstü hal şartlarında yönettiklerini ve kılıçlarının her tarafının kestiğine inanıyor. Oysa Türkiye bir hukuk devletidir. Adı üstünde, tanımlarken de söyleriz; demokratik, laik bir hukuk devletidir. Türkiye, ‘sosyal bir hukuk devletidir’ diye geçiyor anayasada. Türkiye’de demokrasi tartışılıyor, laiklik tartışılıyor, cumhuriyet tartışılıyor. Sosyal devlet anlayışı tartışılıyor ki emeklilerin hali belli. Demek ki bu sistem; Türkiye’yi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmaktan alabildiğine uzaklaştırmış. Türkiye’nin fabrika ayarlarına getirilmesi lazım. Siyasetin de bu şartlardan beslenmek yerine Türkiye’nin milli varlığını korumak gibi bir tarihi sorumluluğu yerine getirmesi lazım. Yapmaya çalıştığımız o. Diğer siyasi partilerden de aslına bakarsanız; farkımız o bizim” dedi.