Rahman Ayhan

Çölde Bedevilerle…

Mısır gezimiz için
08 Şubat 2025 tarihinde
Saat 15.00’de
Trabzon Havaalanından kalkıp,
İstanbul
Sabiha Gökçen Havaalanına
Saat 17.00’da vardık…
22.50’de kalkan
Hurgada uçağı güzel bir yolculuktan sonra
Saat 02.00’de indi…
Pera Tur ile yaptığımız
Bu organizasyon
“Golden Beach” adlı
Beş yıldızlı otelde son buldu…
24 saat açık
Alternatif yemek yerinde
Karınlarımızı doyurarak odalarımıza geçtik
Ve
Dinlenmeye çekildik…
Kızıldeniz’in
Hemen yanında olan otelde
Aynı zamanda
Lüks bir havuzda var…
Ertesi sabah
Dinlenmiş olarak kalktık
Ve
Jeeplerle
Çöle gitmiş olduk…
Safari programının yapıldığı burada
2 saate yakın
Herkes
Bir ATV’ye binerek
Rehberler eşliğinde çölde tur attık…
Daha sonra
“Bagi” denilen,
İki kişinin bineceği araçlarla,
Yine
1 saatten fazla
Çölde turlamış olduk…
Tekrar
Safari programının yapıldığı
Alana geri döndük…
Grupta herkes
Bu etkinlikten büyük zevk aldı…
Buradan sonra
Jeeplere binerek,
Çölden dağlara doğru giderek
Bedevilerin yaşadığı
Bir köye gittik…
Bu köyde
Bizleri bekleyen Bedeviler
İsteyenlere
Develerle tur attırdılar…
Bedevi kızların yapmış oldukları
Ekmeklerden tadıp,
Ateşle pişirilen
Nefis yöresel nane katılmış
Çayların lezzetine vardık…
Bedevilerin
Yaşam koşullarını görüp,
Evlerine girdik…
Suyun
Çok değerli olduğu buralarda,
İnsanların
Hayat mücadelesine tanık olduk…
Bizim
Onlara bahşiş verdiğimiz
Bir Doların
Ne kadar değerli olduğunu,
Bedevi kızlarının
Gözlerindeki
Mutluluktan anladık…
Bedevi Köyünden sonra
Tekrar
Safari programının olduğu yere dönüp,
Verilen yemeği
Dansözün kıvrak dansı eşliğinde
Yemiş olduk…
Daha sonra
Sahneye çıkan kişinin
Ateşle yaptığı dansı,
Hayretle izlemiş olduk…
Program bitince
Yine
Jeeplerle beraber,
Otele geri dönmüş olduk…
Aynı gün içinde
Otelde biraz dinlendikten sonra
Hurgada
Şehir turu yapıp,
Otelimize geri dönerek,
Dinlenmeye çekildik…
Ertesi gün
Güzel bir kahvaltıdan sonra
Mısır’ın
En fazla tarihi eseri olan
Luksor’a doğru yola koyulduk…
Tarihi
M.Ö 5000’li yıllara giden
Luksor’ da,
Krallar Vadisini gezdik…
Firavunların mezarlarına girip,
O dönemlerde yapılan
Resim ve
Heykellerle beraber,
O dönemlerin havasını soluduk…
Oradan
Hatşepsuk Tapınağının
O zamanlar
Nasıl yapılabildiğini,
Hayretler içinde gözlemledik…
Yüzlerce ton
Tek taştan yapılan
Memnon Heykellerinin,
Şimdiki teknoloji ile yapılır mı?
Yoksa
Yapılamaz mı olduğuna?
Bir türlü karar veremedik…
Ve
Luksor’da
Son olarak gördüğümüz
Karnak Tapınağı’nda ki ihtişamı,
Zarafeti ve
İnsanların Tanrı yerine
Kendini koyup,
Kendilerine ibadet etmelerini istemelerine
Şahitlik ettik…
Ölümlü olanların,
Ölümsüzlük için nasıl çabaladığını,
Gözümüzle görmüş olduk…
Luksor gezimizden sonra
Tekrar
Hurgada’ ya geri dönüp,
Otelimizde
Dinlenmeye çekilmiş olduk…
Diğer makalemizde
Kahire’yi
Sizlere anlatacağım…
Bu duygularla
Hoş kalın, hoşça kalın…

13.02.2025
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER