Rahman Ayhan

Aslında O, Çok Büyüktü…

Dünyevi
Makam sahiplerinden,
Bakan, Milletvekili,
Belediye Başkanı, Rektör,
YÖK Başkanı,
Diyanet İşleri Başkanı
Ve
Diğer makam sahiplerinin etrafı,
Çıkarcı ve
Yalakalar tarafından
Etten duvar gibi, çevrilmektedir…
Bu çıkarcılar,
Makam sahiplerini
Öyle yalarlar ki,
Makam sahipleri de bundan
Artık
Çok memnundur
Ve
Kendisini yalayan onları, o da taltif eder…
Makam sahipleri,
Kendi gerçek dostlarını
Artık görmezden gelmeye başlar…
Çünkü
Gerçek dost,
Onları yalayıp, yutarak,
Kesinlikle yalakalık yapmaz…
Onlar,
Menfaat gözetmeden,
Ak ve kara günde
Onun yanında devamlı olmuşlar,
Olacaklardır…
Ve
Aslında
Makam sahibi de onu biliyordur…
Ama
Yalanmak ve
Pohpohlanmak hoşuna gidiyordur…
Makama,
Atanmadan önce
Çok az aranan, makama atanan kişinin
Artık,
Telefonu
Sürekli hiç susmadan, çalar…
Makam sahibinin
Evi,
Yalamalar tarafından kuşatılır…
Dışarda duran
Eski püskü ayakkabıları,
Yalanmaktan, parıl parıl parlar…
Bu yalamalar,
Makam sahibini görünce
Önünde,
Secde etmeye başlarlar…
Allah(cc)’a
Eğilmeyen başlar,
Makam sahibine karşı eğilir…
Yavaş yavaş,
Makam sahibi de,
Gurur ve kibire kapılır…
“Aslında,
Önünde secde eden şu insanlar,
Çokta
Haksız değildir” diye düşünür…
Kendisi,
Övünmeye
Ve
Övülmeye layık biridir…
Ha şu,
Makama atanmadan önceki dostlar mı?
Onlar,
Onun değerini
Ve
Kıymetini bilmediler…
Önünde,
Secde eden şu insanların
Hepsi,
Yanlış yapabilir mi?
Aslında,
Çok büyük bir insan,
Hatta
İnsan bile değil,
İnsanüstü bir varlıktı, o…
Hatta
Belki de dünyada
Onun eşi ve benzeri yoktu…
Kendinin değerini bilmeyen
Eski dostlara o da,
Küserek, sırtını dönmüştü…
Artık,
Onu sürekli pohpohlayan,
“Senden büyük yoktur” diyen
Yalamalardan başka,
Kimseyle muhatap olmuyordu…
Diğer eski dostlardan
Onun yanında kimse kalmamıştı…
Bu yalamalar onun
Elini,
Sıcak sudan,
Soğuk suya sokturmuyorlardı…

Her şeyin sonu olduğu gibi
Görev süresi dolan
Makam sahibi,
Kapısının önündeki
Ayakkabılarını kirli görür…
Hani,
Ayakkabılarını yalayıp, temizleyenler,
Hani,
Ceketini giydirenler,
Hani,
Şemsiyesini tutup,
Arabasına kadar onu götürenler…
Hani,
Önünde bin takla atanlar,
Neredeler
Ve
Nereye gittiler?
Yok,
Hiçbiri yoktu, yanında…
Hatta
Sanki vebalı gibi kaçıyorlardı ondan…
Makam sahibi,
Artık
Yalnız başınadır
Ve
Eski makam sahibi olmuştur…
Eski
Makam sahibini görünce,
Kahvede, Camide,
Markette, insanlar başını çevirerek,
Onu
Görmezden geliyorlardı…

Eski makam sahibinin
En yakını, canı, ciğeri ölmüştü…
Cenazede,
Yalamalardan hiç kimse yoktu…
Onları,
Yanında olacaklar diye, çok aramıştı…
Hiç değilse
Bu acı gününde yanında olsalardı…
Eski
Makam sahibi ağlıyor,
Ağlıyor, ağlıyordu…
Eski dostlarına
Haksızlık yaptığını düşünmeye başlamıştı…
Camiye girince,
Orada,
Eski dostlarını görmüştü…
Eski dostlar
Onun, kara gününde yanındaydılar…
Artık,
Eski dostlarla
Hasret giderip buluşuyor,
Çay, kahve içiyor
Ve
Eski günleri yâd ediyorlardı…

Aradan birkaç ay geçince,
Hükümet Başkanı
Onu yanına çağırmış
Ve
Ona yeni bir görev vermişti…
Yine
Makam sahibiydi, o…
Makama atandıktan sonra
Evine giderken
Büyük bir kalabalık, yolunu kesmişti…
Omuzlara alınan
Yeni,
Makam sahibi 2 dakikalık yolu
Omuzlarda, 2 saatte gitmişti…
Evinin önüne gelince,
Makama atanmadan önce
Çamurlu
Bıraktığı ayakkabılarının
Yalanmaktan,
Parıl parıl olduğunu gördü…
Evinin önünde biriken
Kalabalık,
Ona secde ediyorlardı…

Gurura kapılan makam sahibinin
Koltukları kabarmıştı…
Aslında
O,
Ulaşılamaz,
Çok büyük biri idi…

29.01.2025
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER